Avro Bölgesi’nde ekonomik güven endeksi, şubatta 114,2 puan iken, martta 112,6’ya düştü. Avrupa Komisyonu’nun mart ayı İş ve Tüketici Anketi’nin sonuçlarından elde edilen verilere göre, Euro bölgesi’nde olan ekonomik güven endeksi, şubatta 114,2 puan iken, martta 112,6’ya indi. Bu dönemde 1,6 puan azalan endeks, 113,3 puan olan piyasa beklentisinin altında gerçekleşti. Euro Bölgesi’nde sanayi kesimi güven endeksi ise mart ayında 8 puandan 6,4 puana indi. Endeks, 6,9 puan olan piyasa beklentisinin altında kaldı. Piyasalarda 16,5 puan olması beklenen hizmet sektörü güven endeksi ise söz konusu dönemde 17,6’dan 16,3 puana geriledi. Şubatta 0,1 olan tüketici güven endeksi, mart ayında değişmezken, iş dünyası güven göstergesi de 1,48 puandan 1,34’e indi. Euro Bölgesi’ndeki hissiyatın bozulması sanayi, hizmetler ve perakende ticaretindeki düşüşlerden kaynaklandı. Tüketiciler arasındaki güven değişmezken, inşaat yöneticileri arasındaki güvende artış oldu.
Euro Bölgesi ekonomik güven endeksi, en büyük bölge ekonomileri arasında 2,4 puanla en fazla Almanya’da geriledi. Söz konusu endeks, İtalya’da 1,8, İspanya’da 1,2, Hollanda’da 0,5 ve Fransa’da ise 0,4 puan azaldı.
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Ekonomik Duyarlılık Endeksi verisi hem Euro Bölgesi hem de Avrupa Birliği için son üç aydır düşse de, komisyondan yapılan açıklamada mevcut düzeylerin halen yüksek olduğu belirtildi. Euro Bölgesi Ekonomik Güven Endeksi 19 üyeli birliğin en büyük beş ekonomisinde de ciddi ölçüde geriledi. Almanya’da endeks 2.4 puan düşerken, ekonomiye güven İtalya’da 1.8 puan, İspanya’da 1.2 puan, Hollanda’da 0.5 puan ve Fransa’da 0.4 puan düşüş gösterdi. Açıklamada güven endeksindeki düşüşlerin sanayi, hizmetler ve perakende ticarete bağlı düşüşlerden kaynaklandığı belirtildi. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir diğer iş güven göstergesi olan Euro Bölgesi İş İklimi Endeksi ise 0.14 puan düşüşle 1.34 düzeyinde düşüş gözlemlendi.
Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yöneticilerin geçmiş üretim, tamamlanmış ürün stokları ve toplam siparişlere ilişkin değerlendirmeleri ve üretim beklentileri önemli derecede kötüleşti.
“İhracat siparişlerine yönelik beklentilerde ise sadece hafif bir bozulma gözlemlendi.”
