Geride bıraktığımız hafta iki önemli gelişme vardı: Biri FOMC Mart ayı toplantısı, diğeri ise ABD ile Çin arasındaki gümrük vergisi hamleleri. FOMC toplantısında bu yıla yönelik üç faiz artış beklentisi korunması biraz da olsa iyimser bir hava yaratsa da ABD – Çin arasındaki korumacı politikaların baskın gelmesi piyasalarda endişeye yol açtı. Ayrıca, teknoloji şirketleri ile ilgili haberler ve Trump’ın şahin olarak değerlendirilen isimleri göreve getirmesi piyasalarda ilave baskıya neden oldu. Altın, Japon Yeni ve ABD tahvillerine talep gelirken, hisse senetlerine satış geldi. ABD borsaları haftayı kötü bir görüntüyle kapatırken, küresel risk endeksi S&P500 Cuma günü %2’nin üzerinde değer kaydetti. Şubat ayında yaşanan sert satış sonrasında S&P500 endeksi 200 günlük ortalamasından tutunmuştu. Cuma günü de endeks 200 günlük ortalamasından kapattı. Bu sabah ise ABD vadelilerde tepki yükselişleri gözlemlerken, Asya borsalarında -toparlanma isteği görülse de- görüntü zayıf. TL ise sepet bazında Cuma kapanışına göre yatay.
Endeks de güne yatay bir görüntüyle başlayabilir. Küresel çapta yaşanan satışlara rağmen teşvik beklentileri ile güçlü duran sanayi hisseleri, endeksin de görece olumlu bir performans sergilemesine yol açmıştı. TL’deki değer kaybı ise geçen hafta daha çok bankacılık hisselerinde baskı yaptı. Bu hafta da kurdaki seyir ve yatırım teşvik beklentileri endeksin seyri üzerinde etkili olabilecekken, piyasalarda endişeye yol açan ABD – Çin arasında yaşanan ticari hamlelerin etkileri de takip edilmeye devam edilecektir. Veri tarafında bu hafta yurtiçinde Perşembe günü son çeyrek büyüme verisi ve Cuma günü dış ticaret rakamları izlenecektir. Yurtdışında ise öne çıkan veri FED’in yakından takip ettiği PCE enflasyonu Perşembe günü açıklanacak. Çarşamba günü ise yine ABD’de son çeyrek büyüme verisi var. Almanya’da ise Perşembe günü enflasyon verisi takip edilecektir.
